DUYURULAR

Mustafa DOĞAN KUTULU DOĞUM Şiiri



Facebook'ta Paylaş! Twitter'da Paylaş! Sık Kullanılanlara Ekle!
Harf Boyutu Küçült Harf Boyutu Normal Harf Boyutu Büyüt
Puanınız kaydedildi.
Teşekkür ederiz.
0,0
0
Şiire puan verin!

Mustafa DOĞAN

KUTULU DOĞUM

GÖNLÜMDE AÇTI O GÜLÜ MUHAMMEDİ(A.S.V)

Hiç bir an bile unutmadım seni ey Sevgili,
Sönmez içimde tutuşturduğun iman ateşi, 1
Hep canlıydı gönlümde ki o hidayet ümidi,
Kalbimde solmayacak o Gülü Muhammedi.

Tanıdığım günden beri senindir bu kalbim,
Huzur ile mutluluğa doygundur bu kalbim, 2
Karanlıktan nurunla aydınlandı bu kalbim,
Sen güneşin,aydınlandı seninle bu kalbim.

Yaratılıp tüm alemlere sen rahmet kılındın,
Bütün kullara yol gösteren rehber kılındın, 3
O son Peygamber,Hatem-ül Enbiya kılındın,
Kurtuluş yollarına sen, mihmandar kılındın.

Ardından gelen kullara tüm yollar asan olur,
Senin gittiğin yolda ki tüm tuzaklar bozulur, 4
Burada sana uyan kul,cennette komşun olur,
Hem dünya da hem ahret de kurtulmuş olur.

Seni anan bir gönülde ne acı ne de tasa olur,
O kokunu duyan insanın içi gül gülistan olur, 5
O gül yüzün kalbimiz de açar gonca gül olur,
Sen kalplerimize girince cennet bahçesi olur.

Sen mahzunsun hakkın ile seni tanıyamadık,
Allah’a götürdüğün o yolda sağa sola saptık, 6
Allah’a kul, ümmetin olmaya layık olamadık,
Şu yalan dünyanın çamurlarına yuvarlandık.

Sen karınlıkları aydınlatan o sabah güneşisin,
Sen insan oğluna bahar mevsimini getirensin, 7
Fani insana ebedi mutluluk müjdesi verensin,
Sen ümmetinin ötelerde,kurtuluş müjdesisin.

Ey güzeller güzeli ey güzelliği ebedi efendim,
Ey sevgili en sevgili kalbime derman efendim, 8
Ey karanlıklarımı nurunla aydınlatan efendim,
Mücrimi ümmetine kabul eder misin efendim.
Kuru bir yaprak misali sürükledi günahlar beni,
Çok kapılar çaldım ama derman olmadı hiç biri, 9
Rahmanı Rahim‘in imdadı yetişti kurtardı beni,
O rehberin reçetesi ile iyileşti bu yaralı kalbimi.

Gündüz gece gibi karanlığı yaşadı ruhum sensiz,
Kalabalıkta yalnızlığı yaşıyordu bu gönül sensiz, 10
Zevkler acılaştı hayatın anlamı kayboldu sensiz,
Tenimden canım çıktı, bu kalbim kalınca sensiz.

Nefsin boş arzularıyla ruhumu yaraladım ezdim,
Gafil idim, fani şeyler peşin de beyhude gezdim, 11
O ömür tuğlalarını temelsiz bir zemin de dizdim,
Ömür denen sermayeyi kumara verip kaybettim.

Rahmetten ümitsizler Rahmetten nasipsiz kalır,
Pişmanlık duyan kullara, tövbe kapısı açık kalır, 12
İstiğfar eden bütün kullar o kapıdan içeri alınır,
O kapıdan yüzün çevirenler,aftan nasipsiz kalır.

Yalnız gidilecek bir kapı var, o da senin kapındır,
İnsan oğlu için dünya süslendi bu bir imtihandır, 13
Mal-mülk, eş-çocuklar hepsi de birer imtihandır,
O Alemlere Rahmet olana itaat eden kurtulandır.

İnsanlık ilahi mesajlara kulaklarını tıkadı aldandı,
Rahmetin esintilerine karşı hissiz duygusuz kaldı, 14
Yüce nebinin kurtuluş çağrısına kör ve sağır oldu,
Kazanma kuşağında kaybedip talihsizlerden oldu.

Bir mizan ki bir kefede fani ötekinde sonsuz ömür,
Bir tarafta acı ve hüzün öteki tarafta sonsuz sürur,15
Gafil huzuru yanlış yerde arar, tükenir biter ömür,
Nebiye uyan ruh elmaslaşır,uymayan kalır kömür.

İnsana iki yurt hazırlandı karşılığın da o ömrünün,
Cennet ile cehennem ikisi de semeresi o ömrünün, 16
Çok zor verilir hesabı beyhude tüketilmiş o ömrün,
Ümmetine şefaatin olmazsa hesabı ağır bu ömrün .


Sen insanlığın ufuklarına doğan kurtuluş güneşisin,
Sen hiçlik karanlıklarını aydınlatan aysın kamersin, 17
Sen her yaratıkta yüce yaratanı bizlere gösterensin,
Sen kulluk yollarının varacağı o en yüksek zirvesin.

İnsanlık tüm doğruları, yaşadığın Kur’an ile öğrendi,
Bize en büyük hediyen,yaşadığın o Kur’an ahlağı idi, 18
Diri diri çocuklarını toprağa gömen vahşi bedevileri,
Karıncayı ezemeyecek kadar, yumuşattın kalplerini.

Taşların-toprağın,ağaçların-otların manaları bilindi,
Tüm canlıların, bir ümmet oldukları anlaşıldı bilindi, 19
Mahlukların bir biri üstünde hakkının olduğu bilindi,
Kainat manasızlıktan kurtuldu,vicdanlarda O bilindi.

Hazineleri bilinmiyordu Allah’ın sen gelmeden önce,
Biz kullara,cennetin tüm kapılarını açtın sen gelince, 20
Sahaben birer yıldız gibi, aydınlattı beşeri asırlarca,
Güneşsin,aydınlanacak nurun ile insan var oldukça.

Ah bir bilsen o olmayışınla nasıl yaralıdır bu kalbim,
Hiç yaşayacak mecalim kalmadı perişandır şu halim, 21
Ruhum kan revan olmuş param parça giryan kalbim,
Ayrılığın ruhumda açtığı o yara uçurumlar gibi derin.

Ey sultanım şu kölenin sırtında ki o ağır kulluk yükü,
Belini büktü dağların taşımadığı insan olmanın yükü,22
Hatalarım kusurlarım çok kalmadı huzurunda yüzüm,
Şefaat etmesen, ruzi mahşerde kap kara olur yüzüm.

Bin feryatlar ile ağlar ruhum yaptığım tek bir hataya,
Nasıl giderim, ne yüzle çıkabilirim o huzuru Mevlaya, 23
Sen,sevgilim dediği o tek kulu oldun Cenabı Mevlaya,
Kabul et yüzümüz olsun Kevserin başında yar almaya.

Bu ahu figanımıza imdat eyle, ey Ümmetinin Efendisi,
Sensiz anlarımda gurbetteyim,ey Ümmetinin Efendisi, 24
Her tarafta yıkılışlar yaşıyoruz,ey Ümmetinin Efendisi,
Ümmetin yollarını bekliyor,gel ey Ümmetinin Efendisi.


Yıllar yılı bu yüzlerimiz de tek bir tebessüm belirmedi,
Çok gözyaşı ile suladık ama o kurumuş çınar dirilmedi, 25
Senin sancağın düşürüldüğü yerden, hala kaldırılmadı,
Ümmetin bayraksız kalıp, dünyanın her yerinde ağladı.

Bu dünya sana öyle muhtaç ki ey Ruh-u Muhammedi,
Sen olsaydın efendim çocuklar açlıktan ölürler miydi, 26
Sen olsaydın zalimler dünyada böyle kol gezer miydi,
Sen olsaydın,bu ümmet böyle zillet içinde mi yaşardı.

Şu fani dünyanın ufukları senin o yokluğunla karardı,
Kötüler baş oldu, gerçek başlar ayaklar altında kaldı, 27
Haremi islamı çiğnediler,ümmetin öksüz yetim kaldı,
Mazlumların feryadı figanları arşı alaya çıktı dayandı.

Her taraftan kuşatıldık suçluyuz o yolundan ayrıldık,
Dünyanın o kirlerini günahlarını miski amber sandık, 28
Gerçek cenneti bırakıp yalancı cennetlerle oyalandık,
Kurşundan ağır o veballeri zayıf bellerimize yükledik.

Körler, sağırlar, dilsizler olduk şeytana yardım ettik,
Bana değmeyen yılan bin yaşasın diyerek hata ettik, 29
Basit o dünya menfaati için, biz doğru yoldan çıktık,
Biz demek yerine hep ben diyip, şeytana köle olduk.

Helalin yeteceğini unuttuk haramda doyum aradık,
Anlatılmayacak kadar çok acı ve ıstırabı satın aldık, 30
Bir gün gelip hesap vermeyi unuttuk hatalar yaptık,
Yaşadığımız mutluluklara bile, acılar zehirler kattık.

Nefis şeytana uyup, seni bizlere unutturmak istedi,
Ardında bıraktığın o, Rab’be giden izi silmek istedi, 31
Bizi o yolundan döndürüp cehenneme atmak istedi,
Bin tuzaklar ile ümmetini,yolundan çevirmek istedi.

Gerçek kul olmanın yolları çalılarla dikenlerle dolu,
Allah’a adanmış kulun yolu çeşitli tuzaklar ile dolu, 32
Senin himmetinle tüm tuzaklar birer birer bozuldu,
Tüm şeytanlar bağlandı aciz kalıp oyunlar bozuldu.


Şu fani dünya da yalnız bir gerçek vardı tek doğru,
Bir imtihan meydanıydı burası,bizlerde birer yolcu, 33
Ezelden geliyoruz bizler gidiyoruz ebediyete doğru,
Sermaye mal mülk değil,yalnız Allah’ın hoşnutluğu.

Bu yoldan ne yolcular geldi ne yolcular geçti de gitti,
Kimi ağlayarak geldi, gülerek buradan göç edip gitti, 34
Kimide ağlayarak geldi,yine ağlayarak buradan gitti,
Sana gerçek ümmet olan kulun,yolculuğu karla bitti.

Ey sevginin,şefkatin,merhametin muallimi efendim,
Sevmene o kadar muhtacım ki,beni de sev efendim, 35
Kalbim de hep Gülü Muhammedi’ler açmış efendim,
Mücrim den yalvarırım, şefaatini esirgeme efendim.

Kainatın yaratılmasına, o yaratılması sebep efendim,
Cennetin yaratılışına,varlığın ile sebep olan efendim, 36
O yüceler yücesi Allah’a habib olmuş benim efendim,
Tesellim olur, bana da tebessüm eder misin efendim.

Senden ayrı düştüm hasretiyle yandı tutuştu kalbim,
Senden gelecek o müjdeyi,yıllarca bekliyor bu yetim, 37
Hak etmedim biliyorum,çok hata günahım var benim,
Yine de yalvarırım, gözlerimin yaşını sen sil efendim.

Anladım O’nun için olmayan hiçbir şeyin faydası yok,
Dünyalar benim olsa bile ötelerde hiçbir kıymeti yok, 38
Kabir kapısından girilince insana geriye dönmek yok,
Sen ümmetim desen bana,benim için hiç üzüntü yok.

Bu efendisinden kaçmış köleyi, hidayetin ile affeyle,
Mustarip pişman olmuş, geçmiş günahlarını affeyle, 39
Mücrim ama,o yine sana dönmüş onu mağfiret eyle,
İçeri almasan da,kapına kıtmir olsun müsaade eyle.

Şu kalbimin her zerresinde sana hasretin acısı gizli,
Ruhum alevlenir yanar, göz yaşları akar içime gizli, 40
Bin korkuyu tüketen binler müjde o Kur’an da gizli,
Allah’ı bize öyle anlattın ki kalmadı hiç bir şey gizli.

Bu şiir toplam 463 kez okundu.
17.04.2013 12:59:28

arzu demirci
çok ama çok güzel bir şiir şiirin son kıtasını çok beyendim söyleyecek söz bulamıyorum ellerinize sağlık

21.04.2013 16:44:38


Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©