ÇALIKUŞU YAVRUSU
Dışarıdaki delikanlı bir kavga değil, hain döğüşüyor yaşamak mevziler kaldırım taşları öyle çabuk yaralanıyor ki insan... saklısı kalmadı düşmekten dizlerim kanıyor anne koşmaktan soluğum. kavuş kalmadım, gel dizleri yastığım çabuk meyler kadar efkarlıyım.
Işıkları söndürünce, bir uslanmaz düş sarılır ki yorganıma sorma, kafamı delip çıkacak gibi serseri üç beş şiir, döne döne kavuşur geceler sabaha, vakti yok, olur olmaz yerde taşıverir gözlerim, bitesi yok bu işin kavuş azaldım gel elleri merhemim, çabuk serçeler kadar garibim.
Daraldı sabrımın duvarları anne o ak bulutlu başım şimdi sağnak ve ayağımın altında ki toprak yürüdükçe batak. Saçlarının akına ak katan bu haylaz oğlanın tepesine ilk kırı düştü bile.
Bakma boyuma aldanma yaşıma galiba hiç büyümeyecek şu çalıkuşu yavrusu yanım anne.
Sen beni sevmeler için doğurmadın mı gül bahçesi diye, erik ağacının patlayan ilk tomurcuğu, ırmak sesi kuş ıslığı diye, sen beni düşlerimde melekler görüp de güleyim diye doğurmadın mı anne.
Ama benim annem gül bahçelerine kargalar dadandı erik ağaçlarının açacak dalı kalmadı ırmaklar bulandı kuş ıslıkları duyulmuyor baharın gelişi astfalta renk vermiyor ki düşlerimdeki melekler şeytanlara yem oldu.
Yine de seviyorum anne sevilmeye dair her şeyi seviyorum hala anne bayramlarda renk renk şekerlerle dopdolu kaseleri seviyorum hala anne sazımda kurdun kuşun türküsünü,
fakat
çileli dağım dertli pınarım benim güzel anacığım, bir sigara içimi değil ki ömür hep aynı yanımda hep aynı saklayayım.
Bakma bıyıklarımın uzadığına aldanma yüzüme galiba hiç büyümeyecek şu çalıkuşu yavrusu yanım anne...
Şehir: ANKARA
Doğum Tarihi:: 1974
|