DUYURULAR

SERBEST KÜRSÜ

SABRIMIZI TAŞIRAN DAMLARDAN [Kolay Değil--Yanlışlardan Doğrulara Okumak]


Silkele şiirimizi yazdıktan sonra, bizim yavru kuş 3 haftalık askeri araç kullanma kursundan döndü. 1 haftalık izne geldi. Ama 3 haftada en az 7-8 kg vermiş. Hastalanmış, acı, acı, derin, derin öksürüyor. Sorduk tabii olarak, ne oldu sana 3 haftada, bu kadar kötüleştin. Biraz anlatınca ben anlayacağımı anladım. Çünkü bizde o askerliği yaptık.
Hep aynı, zavallı düşüncelerin sahibi insanlardan kaynaklanan, sıkıntılar, sorunlar. Küçük bir azınlık hariç, yaptığı görevin sorumluluklarını bilmeyen, bilse de umursamayan, salla başı al maaşı diyen. Aldığı maaşı hak edip, etmediğini hiç düşünmeyen, Hak, Adalet bilmeyen, insanlardan kimseye fayda gelmez. Ancak sürekli zarar gelir. Bu tip insanlar, Topluma çok kötü örnektirler. Gittikleri yol kolay ve rahat para kazanma yolu olduğundan bütün zayıf yapılı insanlar, hep onları örnek alırlar ve git gide çoğalırlar. Devleti, Milleti içten içe yerler yetmez birde başkalarına peşkeş çekerler. Maalesef bunu hep yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız. Deniz bitene kadar, Hani derler ya ”Devletin malı deniz yemeyenler keriz, Devletin işleri yavaşta olsa yürür, Devletin işleri yarın kalmaz” gibi sözler. Söylemişler iradesiz, zayıf yapılı, vatan, millet sevgisi, Hak yolu bilmeyen insanlar. Sen, ben, siz ve biz çalışmazsak, emek vermezsek nasıl yürür devletin işleri. Birde işini yapanlara keriz derler. Bilmezler ki o kerizler sayesinde, Devletin işleri yürür de maaş alırlar.
Bu devirde işini hakkı ile yapmak, kul hakkına riayet etmek, helal kazanmak, helal yemek, hakikaten KOLAY DEĞİL. Başta İmamlar, Askerler, Polisler, Öğretmenler, Doktorlar ve bütün çalışanlar, Hatta vatandaşlar Görevlerini ve sorumluluklarını hakkı ile yerine getirebilme azim, kararlılık ve cesareti göstere bilselerdi. Bu gün memleketimiz Dünyanın en güçlü devletleriyle yarışı yordu. Dedik ve şiirimizi yazmaya karar verdik.

KOLAY DEĞİL

BU VATANDA İMAM OLMAK,
ASKER OLMAK, POLİS OLMAK,
ÖĞRETMEN, DOKTOR OLMAK,
YÜREK İSTER AZİM İSTER KOLAY DEĞİL,

HÂKİM OLMAK, SAVCI OLMAK,
VEKİL OLMAK, BAKAN OLMAK,
BAŞBAKAN, CUMHURA BAŞKAN OLMAK,
YÜREK İSTER, AZİM İSTER KOLAY DEĞİL,

HELAL KAZANIP, HELAL YEMEK,
KUL HAKKINDAN UZAK DURMAK,
YALANLARDAN, HİLELERDEN UZAK DURMAK,
YÜREK İSTER, AZİM İSTER KOLAY DEĞİL,


KOLAYA KAÇMAK, MÜNAFIK, GAVUR İŞİ,
DEĞİLDİR Kİ, MÜSLÜMAN, MÜMİN İŞİ,
VATANA, MİLLETE HAKKI İLE HİZMET İŞİ,
YÜREK İSTER, AZİM İSTER KOLAY DEĞİL,

KULA KUL OLMAYANDIR, ER KİŞİ,
VERDİĞİ SÖZDEN DÖNMEZ Kİ KUL KİŞİ,
HAK YOLUNDA HAKKI İLE HİZMET İŞİ,
YÜREK İSTER, AZİM İSTER KOLAY DEĞİL.


Bu şiirimizi yazdıktan sonra, bizim jürinin onayına sunduk. Onlardan onay alınca, bizim yavru kuşa bu şiirleri hocana gönder bakalım. Onun da fikrini alalım. Bakalım beğenecek mi? Bir iki gün sonra cevabımız geldi. Şiirimizi beğenmiş, hem de kendisi de şiir yazıyormuş. Şiir yazıyorsa yazdıklarımı anlamıştır. Dedik, kendi kendimize.
Aslında çoğunluğumuz, bunun farkın da. Ama işte herkeslerin, Aması var. Ellerinden bir şey gelmezmiş. Sen, ben, biz, millet düzelmeden devlet düzelmez, denilse de anlayan yok, anlasalar da düzelecek, düzeltecek cesaretleri yok. Ancak Devletimiz çok güçlüymüş, deyip kendilerini avutup dururlar. Kimler diyorlarmış, devletiniz çok güçlüymüş, diye Gavurlar “Ne kadar güçlü devletiniz varmış, bizimkiler dışardan, sizinkiler içerden yıllardır yiyorlar, hala yıkılmadınız. Başka bir devlet olsaydı çoktan yıkılmıştı.” Niçin yıkamıyorlar acaba biraz düşünsek belki buluruz. Bizce Hak yolunda hakkı ile gitmeye çalışanların mazlumların, yetimlerin duaları ve Allah(c.c.)’un yardımları sayesinde. Bu şiirden sonra, Biz millet olarak, okumayı neden pek sevmeyiz, okumaya öğrenmeye alerjimiz mi var. Hele dinimizi öğrenmeden, hep kaçıyoruz. Okuyup öğrenmeyince, sorumluluklardan kurtulacağımızı sanıyoruz.
Öğrendiklerin yaşamak var. Yoksa neye yarar okumak, öğrenmek. Okumayı sevmeyiz ama konuşmayı çok severiz, hatta bayılırız. Konuşmak olsun yeter. Okumak gözleri bozar ama, konuşmak çenemizi hiç yormaz. Saatlerce konuşuruz, peki ne konuşuruz neleri halleriz. Konuşmalarımızın çoğunluğu Para, Telefonlar, Arabalar, Kadınlar, Diziler küfürlerde konuşmaların noktaları ve virgülleri. Yalanlarda cabası. Baktık ki bu düşünceler bize bir şiir daha getirmiş. Yazalım rahatlayalım. Belki birileri anlar belimi olur.


YANLIŞLARDAN-DOĞRULARA OKUMAK

YÜCE YARATANIN İLK EMRİDİR, NEBİSİNE VE KULLARINA OKUMAK,
BEN DEMEKTEN UTANDIRIR BİZLERİ, BİZ DEMEYİ ÖĞRETİR OKUMAK,
BİZİ BİZDEN, NEFSİMİZDEN KORUR OKUMAK,
BİZİ YANLIŞLARDAN, DOĞRULARA GÖTÜRÜR OKUMAK,

BİZİ YARADAN’A YAKLAŞTIRIR, ŞEYTANDAN UZAKLAŞTIRIR OKUMAK,
İNSAN’A İNSANLIĞINI, VİCDANINI HATIRLATIR OKUMAK,
DİNİMİZE, VATANIMIZA, MİLLETİMİZE VE İNSANLIĞA HİZMETTİR OKUMAK
GEÇMİŞİ, GELECEĞİ, YANLIZLIĞIMIZI, ÖLÜMÜ ANLATIR OKUMAK,

İNSANA İNSAN GİBİ YAŞAMAYI ANLATIR OKUMAK,
İYİLİĞİN GÜZELLİĞİNİ, KUTSALLIĞINI ÖĞRETİR OKUMAK,
KÖTÜLÜĞÜN, ÇİRKİNLİĞİNİ, ACİZLİĞİNİ ANLATIR OKUMAK,
BİZE ACİZLİĞİMİZİ, ZAYIFLIĞIMIZI, CAHİLLİĞİMİZİ HATIRLATIR OKUMAK,

ZALİMLİĞİ, KÖTÜLÜĞÜ SİLMEKTİR OKUMAK,
ÂLİM OLMAK İÇİN DEĞİLDİR Kİ OKUMAK,
ZALİM OLMAMAK İÇİNDİR, OKUMAK,
SEVGİLİ, SAYGIYI, ŞEFKATİ, MERHAMETİ BESLEMEKTİR OKUMAK.



Buradaki okumaktan kastımız, öncelikle Dinimizi en iyi şekilde öğreneceğimiz, Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerimi ve Peygamber Efendimiz(s.a.v.)in sünnetlerini iyice okuyup öğrenmek ve yaşamak, sonrada diğer ilim kitaplarını okumak. Dinsiz ilim, vicdansız insan gibidir. Her an bizi yanlış yollara götürebilir. Düşüncesindeyiz. Hayat kısa yanlışlarla vaktimizi boşa geçirmeyelim derken.



EYYUP AKMETİN / 23.12.2018

Bu yazı 115 kez okundu.


YORUM YAP



YORUMLAR

Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©