DUYURULAR

SERBEST KÜRSÜ

YALNIZLIĞIM

Yosun kokusu, dalga sesleri, ay ışığı ve bardaktan boşalırcasına yağmakta olan yağmur… Bu tablonun olmazsa olmazı olan yalnızlığı unutmaya ne hacet…

Derin bir nefes alıyorum ve Necip Fazıl’ın şu mısraları beliriveriyor zihnimde ‘’Aldığımız nefesi bile geri veriyorken bize ait olan ne var?’’. Ne kadar da haklı. Ne var bana ait olan? Yanımda olan kimim var? Beni bu şiddetli yağmurun altında endişeyle bekleyen kimim var ki?

Yalnızım. Kabul ediyorum ama bu durumdan pek de şikâyetçi olmasam da benim için endişelenen, sevincime ve hüznüme ortak olabilecek birini aramıyor da değilim.

İşte sırılsıklamım. Üzerimdeki yağmurluğa karşın yine de sırılsıklamım. Yalnız olmam da cabası zaten. Şimdi hasta olsam kim başımda uykusuna kıyıp da sabahlayacak. Hadi bu ağır fedakârlığı geçiyorum, bana kim bir kâse tarhana çorbası kaynatacak veya ıhlamur çayımı içmem için beni zorlayacak? Cevap belli aslında, kimsem yok.

Gök gürültüsü de başlıyor işte. Kendimi bildim bileli korkmuşumdur bu sesten. Ne yapmalı acaba? Yapacak bir şey olmadığının farkındayım ama yine bir çare bulmak ümidiyle kafa patlatıyorum. Hâlbuki nafile, yapabilecek tek şey bomboş ve karanlık aynı zaman da soğuk evime olan gidip, yatağıma girecek kulaklarımı tıkayarak sessizce ağlayacağım. Yağmur durana dek veya ağlaya ağlaya uyuyana dek sürecek bu durum. Başka çarem yok ne yazık ki. Ağır ağır yürüyerek de olsa eve varıyorum. Anahtarı çeviriyorum ve her zamanki gibi Can Yücel’e bir kere daha hak veriyorum…

‘’Gecenin bir yarısı eve gelince,

Kilitte duyuyorsan anahtar sesini,

Anla ki yalnızsın…’’

Bunu anlayalı uzun zaman oluyor zaten. Yalnızlığımın farkında oluşum, ona alışmamı bir türlü sağlayamıyor ne yazık ki. Antreden geçerken yağmurun dindiğini fark ediyorum çünkü sessizlik hâkim her bir köşesinde evimin… Evim her zamanki sessizliği karşılıyor, bu ürkütücü sessizlikle baş başa kalmaya tahammülüm kalmadığından televizyonu açıyorum ve her ne kadar izleyebileceğim bir şey olmasa da herhangi bir kanalda duruyorum. Mutfağa geçip atıştırmak için bir şeyler alıyorum. Kanepeme geçip yalnızlığımın keyfini çıkarıyorum işte(!)

YAZAN.MÜMİNE DEMİR
NOT.Gitmesini istemediğiniz insanlar hayatımızdan sessiz sedasız gidiyolar.Onsuz yapamacağınızı ve onsuz hiçbir şeyin tadı olmadığını o gidince anlıyorsunuz.Hayatımdaki en değerli insanı kaybettim ve tutunacak dalım kalmadı.Son dalımdı ve kırıldı.Uçurumlara düştüm.Çıkamıyorum ve kendimi kaybettim

mümine demir / 22.11.2012

Bu yazı 632 kez okundu.


YORUM YAP



YORUMLAR

Siirdemeti.Net - 2005 Yılından Günümüze Karşılıksız Sevgi ©