SERBEST KÜRSÜ
CESURLAŞIYORUM Hayatımda gülmeye değecek çok az şey varmış, ağlamama neden olan ne çok şey. Bana “Her şeye ağlama!” dediğinde anladım bunu. Her şeye ağlıyorum değil mi? Çok sulu gözüm. Ama beni bu hale getiren yaşadıklarım. Yine de her şeye rağmen umutluyum. Her şeye rağmen kimseyi üzmemek adına dışarıda hep gülümsüyorum. Ama sana karşı o kadar zayıfım ki her şeyi bir anda ortaya dökebiliyorum. Senden çok az şeyi saklayabilirim. Aşkımı mesela, sana olan gerçek duygularımı. Onları da zor tutuyorum içimde. İnanması zor olmayacak senin için ama bunun için de ağlıyorum. Sana söyleyemediğime, koşup dudaklarına yapışıp “Seni seviyorum be!” diyemediğime. Dün akşamüstü eve dönerken sahilden, seni aramak istedim, yaşadıklarımı sana anlatmak. Elim kaç kez telefona gitti? Kaç kez mesajlar yazdım sana ve kaç kez sildim onları? Kimbilir. Senin omzunda ağlamak istedim yine, senin kollarında. Beni avut istedim. Çünkü sana itiraf ettiğimde her şeyi, kimse avutamayacak beni. Bir bardak rakı belki, bir şişe bira. Bir de Badem. Ötesi olmayacak o zaman. Şimdi yalnızım. O zaman yapayalnız olacağım. Gerçi bu şehir ona bile izin vermiyor ya. Sahile gidiyorum her yer dolu, sokaklar, caddeler, kafeler, duraklar… Eve geliyorum, odam dolu, bilgisayarın başı, banyo, balkon… Her yer dolu. Yalnız kalamıyorum tamamen içim gibi. Bazen bir pikenin altı oluyor bazen de güneş gözlüklerimin arkası yalnızlığımı bulduğum yer. Ve en çok da geceleri seviyorum artık, biraz da o zaman buluyorum yalnızlığı çünkü. Ve günden güne değiştiğimi hissediyorum. Sana daha çok bağlanıyorum, kendimden daha çok uzaklaşıyorum. Düşüncelerim değil artık duygularım yönlendiriyor beni ve yanlış yapmaktan korkuyorum. Sanırım aşk bu. Aptallaşıyor insan. Düşünemiyor. Gün geçtikçe korkum azalıyor. Daha çok aptallaşıyorum. Daha cesur oluyorum. Bu iyi bir şeydir umarım. Değilse sonum kötü çünkü buna engel olamıyorum. Mavi Güvercin / 11.08.2011
Bu yazı 777 kez okundu.
YORUMLAR |