SERBEST KÜRSÜ
Yağmur ağlıyor ikimiz için... Kime ağlıyor bu yağmur? Ne oldu birdenbire? Islanmış kelimeler neden dilimde, neden benden kaçar gibi? Ben yanarken perdesini kapatıyor anılar. Buz tutarken biz, gökyüzünün düşüncesi mi yağmurları düşüren? Kime yağıyor bu kar? Ne oldu birden bire? Ölümüne üşüyen ömrüm saat kadranına sıkışmış, neden benden kaçar gibi? Eriyen günü ararken ben, neden baharı kovalıyor sonbahar he neden? Yüreğimi yutan hüzün cilve yaparken, karanlık doğuran gözlerimde şimdi boş sokaklar... Bilir misin gönül kadehlerinin ayrılıkları sarhoş ettiğini? Bilir misin bir günlük ömrü olsa da güneşe dokunmak için ateşe uçan kelebeği? Beni hissettirdi mi şimdi kapı önündeki terlik? Yoruldu mu dilin anarken beni hatırlatsın diye? Şarkılardan tuttuğun falı kapattın mı fincana? Sen hiç kıskandın mı gece düşmeyen gülüşleri? Sen hiç ağladın mı boş ama boş dört duvara? Sen hiç çabaladın mı o bahtsız duvarlardan resmimi indirmemeyi? Doğru, nereden bileceksin ki...Çünkü duvarında asılı karalanmış resmi hiç mi hiç silmedin kafandan, o senin için hep ama hep karaydı. Ama gün gelecek yüzüne düşecek bir damla! Diline dolanacak bir şarkı! Geri dönüşleri avuçlayıp nakarat ben olacağım! Nefesimle yanan göz yaşın süzülecek! Şarkıda da söylediği gibi aşk almak değil vermektir... Kendinden çok sevmektir! Ecelin gelse bile önce onu düşünmektir. Ya da günlerini sayıyor, dünyadan vazgeçiyorsan, benden sonrası ne olursa olsun demezsin çünkü seviyorsundur. Evet bu satırlardan sonra suyun saydamlığını ayna sanıp düşen yanaklarında arayacaksın sendeki eski beni! Yağmur ağlıyor... Sen hiç düşündün mü neden ağlıyor yağmurlar diye? Hiç sordun mu kendine? Karanlığın kızıllığına karışıyor damlalar... Sahiden kime ağlıyor bu yağmurlar? Yoksa ben miyim? Kanamaya devam ederken devrilen çınar... Yoksa sen misin? Umudumun inancına taktığım kar bürümüş Karçiçeği he sen misin? Masumane bakma, mavi bakma küskün küskün... Savunmasız kalmadı mı nice dile göç etmiş yeminler? Aşkın sonunu yazarken Aralık... Ağlamadı mı yağmurlar? Buz tutmadı mı karın yüreği? Engellerle yıkılırken hayaller... Aykut Hayati GÜNDOĞDU Aykut Hayati GÜNDOĞDU / 10.08.2011
Bu yazı 635 kez okundu.
YORUMLAR |