YAŞAR SEVER
anıların adresi bellidir
Önce ince bir sızı
Sonra etraf kıpkırmızı
Şakaklarına kar yapışıyor onun
Bi ağlamaklı nedense
Anlamaya çalışıyor neden orada olduğunun,
Sevda yerleşmiş avucuna
Sıkıyor yumruklarını kaçırmıyor
Kar yağıyor hala
Ve yine nedense çocuk sıcağı hiç sevmiyor.
Kırılmış bir yeri belli
Birinden bahsediyor
Kar yağıyor,avucu terliyor,yinede bırakmıyor
Ve ince yaşlar süzülürken
Anlatmaya başlıyor:
“Sevme bir daha kardeş! Sevme bir daha
Aldanmamaya çalıştım
Onu gözlerimde görmemek için
Yüreğimle savaştım
Onu benliğimden uzak tutmak için
Olmadı kaybettim!
Ve dedim ki,umarsızca sevmek için
Seni seçtim…”
Önce ince bir sızı
Sonra etraf kıpkırmızı
Hafifçe kar yağıyor
Martılar bebek ağlaması,iskele dinliyor:
“hani sevmeseydi,acımazdım kendime bu kadar
Tutmasaydı avucumdan şarkıma karşılık vermeseydi
<Bi dualık mesafedeyim,ne zaman sıkışırsan yanındayım
Bu arada soğudu havalar cancağzım üşütme yine kurban olayım>
Şarkılar mı bu kadar vefasız
Söylesin! Söylesin!
Çiçek açar mı dallar baharsız.”
Önce ince bir sızı
Etraf kıpkırmızı diyorum kıpkırmızı
Yaşlar süzülüyor gözünden
Yaşlar sıcak; düştüğü bankın üzerindeki
Kar tanelerini eritiveriyor
Ve hala anlatıyor:
“Gülünce bahar gülerdi onunla
Bi kıpırtı olurdu içimde
Hele elini tuttuğum anda
Hani dökersin ya tineri sobaya
İşte öyle bir parlama”
Birden donuklaşıyor gözleri dedim ya
İnce bir sızı etraf kıpkırmızı
Biraz susuyor…sonra birden
“Şiirler,en çok şiirleri sevdim ben ondan önce;
Ahlarımı tuttu ne!
Biliyor musun? Biliyor musun be kardeş?
Hiçbir şiirimi sevmedi
Ben yüreğimi koyar yazardım
Ona göstermek için planlar yapardım
Ama o hiçbir şiirimi sevmedi!
Şimdi nerededir hepsi
Bilirim ki anıların adresi BELLİDİR!
Çürük kokan çöplüklerdir…”
Konuşmak istedim dilim tutuldu
Heceler yenik düştü duruldu…
“Sevda hep sıcaktır
Hissetmezsin önce seversin
Hem de gözü kara seversin
Sonra yaktığında anlarsın
Ayrılık hep sıcak aşkların yanığıdır
Ve Temmuz bu garibin en yakın tanığıdır…”
,
Önce ince bir sızı
Sonra etraf kıpkırmızı
Birde baktım ki martılar bile bizi dinlemekte
Kar durmuş hafiften ay görünmekte
Bir aya bakıyor bir de bana,çırılçıplak
Donmak üzere ama dudakları hala kıpırdıyor
“Yine böyle üşüyordum bana ilk sarıldığında
Ve adımı <hayatım!> diye duyduğumda
Sağır olsaydım duymasaydım
Lal olsaydım vermeseydim karşılık
Kör olsaydım görmeseydim onu
Sanma kardeş! Sanma karşıma ondan başkası,
Hatta çıktı en alası,
Ama yakışmaz bize mutsuzluğun üzerine
Mutluluk kurmak
Bize yakışan:
Ateşte yanarken bile vakur durmak…”
Önce ince bir rüzgar
Sonra şahit yıldızlar,
“Benim suçum yok değil var elbet
Büyük görmedik kendimizi hiç
Cezamız gözlerinden uzakta gurbet
Yokmuş bir değerimiz gözünde
Anladık ki işin iç yüzünde
Özgür kalmak isteyen bir yürek
Belki dedik,belki beklemek,iyi olmak onu bize döndürür
Oysa şair der ki:
<ÖZGÜR OLAN KÖTÜDÜR!>
Önce ince bir dalga
Sonra gelir vurur kıyıya
Dudaklarda donar
Beden de
Ruh da…
Ve bunları baştan beri dinleyen
Yani ben…
Yani onun gözyaşı…
Kururum…
Son sözleri:
“Avucum hala kapalı;
Sevda bulmak isterlerse oraya baksınlar
Orada kaderim yazılı,
Koruyun!
Gidip de bir çöplüğe atmasınlar
Yaşar Sever
Mart 2008-Konya
Bu şiir toplam 506 kez okundu.
19.08.2008