medarin
poyraz
Demek ağlıyorsun sende uzak diyarların arka sokağında
İçinde çay demlenenen sigara kokan duvarların arasında
Neyseki ölmemişsin,neyseki sesini duyarım acı da olsa
Gençliğimin kaçışına şahit yegane dost demek ağlıyorsun
Anlamsız bir ilkokulun ardındaki aile faciası dolu ortaokul
Sonrası dost sonrası çocukluk nedir bilmeden büyümek
Daha ondörtlü yaşlarda sırtına ağır bir yük yüklemek
Sonrası dost sonrası çökmüş gözlerden yaş olup süzülmek
İlk gündü herkesin cebinde harçlık sesi gelirken
Senin dilinde arebesk dönerdi arka sırada
Canı sıkılan kantine koşarken tenefüs arasında
Sen cama bakar dönerdin sırtını o kara tahtaya
Neden senle dalga gecerlerdi hiç anlamazdım
Sen neden cevap vermezdin inan bu yaşımda anladım
Demek sen ozamanlar bile benim şu anki yaşımdaydın
Meğerse sen çocuklarla muhatap olamayacak kadar adamdın
Kaloriferhanenin arkasında canlanan türkülerin vardı senin
Islatarak yediğim dayaklardan daha acıydı o zamanlar dost deyişin
ankaranın dumanlarından daha dumanlıydı kara samsun içişin
köpeklere inat paylaşmaktan daha paylaşmaktı pilav-tavuk yiyişin
ah dost ah nasıl anlatmalı seni bilemem
yollar uzak yanına gelemem
hayatımda önce sen sonra ben
seni anlatmamam genç yaşta ey yorgun düşen
ama hayalimizi haykırırım sen yokken bu şehre
serseri bir cocuğuz hala fazla büyümüşüz
büyüdükçe küçülmüş küçüldükçe vazgeçmişiz çoğu şeylerden
aşktan ,sevgiden yeri geldi mi nefretten
bekliyorum seni o asma tavanlı kerpiç köy evinin kireç kokulu duvarların içinde
demliyorum dertle çayımızı kestanelerin yanında tezek ısıtmalı sobanın üstünde
ama gel artık be dost
insanlar çayımıza karışır oldu,çayımız bayatlamadan gel
gel artık dost,
aslan dediklerimiz bu gün bu yerde bir post
çiğneniyor...
kısacası buralar sert ve soğuk, her yerden poyrazlı
yaşadığımız bu hayatsa bedenin ruha sadece soykırımı...
Bu şiir toplam 928 kez okundu.
2.11.2011 10:58:37