çağrı ilter
ne kadar zaman gecmiş dimi
içimdeki duyguyu nasıl anlatmam gerektığini bilmiyorum
basit birşey değil bu sefer burada senin olmadığını bilmek
hani insan seneler önce gördüğü yeri bir daha görür ya
hani için kıpırdar kendini maziye gitmekten alamazsın ya
hey zaman sen neymişsin dersin ya
işte öyle geçmişe gittim bugün
işte öyle sevdalandım hine seni bana aşık eden bu yere
ve işte hine öyle lanet ettim heryerinde hayalin olan bu şehre
nekadar zaman geçmiş dimi
bu defa farklıydı hemde cok farklı
sen yoktun örnegin;çay bahceleri sensizdi
gül satmak için peşimizden koşan cocuklar bile matem havasındaydı adeta
hiç bir genç çiftin arkasında gitmiyorlar hatta önlerinden gecenlere bile bakmıyorlardı
yürüdüğümüz yollardaki tabelalar bile yoktu artık
tuhaf bir esinti vardı sebebini hala anlayamadıgım
yazın ortasında yüzüme vuruyordu sanki hiçbiryeri bana göstermek istemezmiş gibi
oturduğumuz bankları bile sökmüşler gülüm
sanki onlar yıllar öncesindeydi dermiş gibi
ne kadar zaman geçmiş dimi
seninle yaşadığım engüzel anlara tanıklık etmişti bu şehir
bomboştu biz varken buralar gezdiğimiz sokaklar yürüdüğümüz yollar
seni buranın sokaklarında öptüm buranın caddelerinde tuttum pamuk tarlası ellerini
yürümekten nefret etsemde sadece burada yürüdüm sen varsın diye
sırf mutlu ol diye
örneğin ilk burada tuttum elini sen nekadar çekinsende
yıllar geçsede gözlerimin unutamıyacağı bakışını ilk burada gördüm
seni beklerken sabaha karşı bu şehrin çay bahçelerinde
şarapçı damgası yedim içtiğim vişne suyu ve bir somun ekmeğe
hiç böylesine hayal etmiştim bu şehri
nekadar zaman geçmiş dimi
evet beni hep çağırdığın bu şehre geldim artık
derdin ya hani hafta sonu bir saatte olsada gel diye
zor günlerimde beni bıraktığn bu şehre senin arkandan geldim
senin olmadığını seni göremıyeceğimi bile bile geldim
ömrümü vereceğim gözlerini göremesemde
sırf anıları yaşatmaya geldim
ne kadar zaman geçmiş dimi...
Bu şiir toplam 706 kez okundu.
30.07.2008